Toplantı Tarihi: 09.05.2020
Moderatör: Dr. A. Çağlar DENİZ
Türkiyeli ve Suriyeli Abdallar üzerine çalışan akademisyenler ile – STK çalışanlarını bir araya
getiren Uluslararası Abdallar Çalıştayı, Covid-19 süreci yüzünden Zoom adlı online platformda
yapılmıştır. Toplantıya Türkiyeli ve Suriyeli Abdallar ile Teber kökenli olması muhtemel olan Kıbrıslı
Gurbetler üzerine çalışan Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ile akademisyenler katılmıştır.
İstanbul – 2020
Fotoğraflar: Elmas Arus, Murat Yılmaz.
Katılımcılar (Konuşma Sırasına Göre)
Elmas Arus, Sıfır Ayrımcılık Derneği Başkanı
Yusuf Nural, GOAL Derneği
Ece Hazal Uluç, GOAL Derneği
Dr. Chryso Pelekani, Kıbrıs Üniversitesi
Uz. Murat Yılmaz, Suriyeli Abdallar İnisiyatifi
Mustafa Gül, İnsanca Platformu
Dr. Erhan Kurtarır, Yıldız Teknik Üniversitesi
Doğan Bermek, Alevi Düşünce Ocağı Derneği Başkanı
Aydın Çakmakkaya, Alevi Düşünce Ocağı Derneği Üyesi
Açılış
A. Çağlar Deniz, açılış konuşmasında Suriyeli Abdallar ve Suriyeli Domların iki farklı halk
olmasına rağmen bazı STK’larca özellikle birbirine karıştırıldığını, STK bile olsa bir erkin bir grubu tarif
etme çabasının özellikle kırılgan gruplar üzerinde ayrıca baskı oluşturduğunu sile getirdi. Bu durumun
alana giren araştırmacılarda kafa karışıklığına yol açtığını belirten Deniz, ülkemizde genellikle Gurbet
olarak tanına Dom grupları ile Aşiret olarak tanınan Abdal gruplarının kaynak coğrafya, dil ve mezhep
yönünden birbirlerinden çok farklı iki halkı oluşturduğunu dile getirdi. Antep bölgesinde yaptığı
araştırmalarda, Türkiyeli Abdal gruplarının da bu dayatmadan rahatsızlıklarını dile getirdiklerini
belirtti.
Deniz, bu toplantının amacının sahadan gelen sivil toplumcu ve aktivistler ile
akademisyenlerin bir araya gelmesini sağlayarak, alana dair doğru ve teyitli bir bilgi kaynağının
oluşturulmasına görülen lüzum olduğunu belirtti. Covid-19 salgınından dolayı bu toplantıyı online
olarak yaptıklarını, ilerde fiziki olarak da bir araya gelmeyi umduğunu söyleyerek sözü katılımcılara
bıraktı. Katılımcıların onar dakikalık birer sunum yapabilecekleri, daha önceden kendilerine iletilmişti.
Sunumlar
Elmas Arus: Romanlar ve Abdallar konusunda yaptığı belgesellerle tanınan, ödüllü
yönetmen Arus, kendi aile hikayesinden dolayı aşina olduğu bu meseleleri sahadan topladığı
verilerle antropolojik bir sunum gerçekleştirdi. Deniz’in açılış konuşmasında çizdiği
çerçevenin önemine işaret eden Arus, kendilerini Teber, Abdal, Derviş olarak niteleyen
grupların Alevi kökenlerine olan bağlılıklarından bahsetti. Antep’te Halep, Şam ve Mümbiç
bölgesinden gelen Abdallarla görüşmelerinde, Suriyeli muhalif grupların Abdal halka
inançlarından ötürü baskı uygulamaya başladığını ve bu grupların mezheplerin yüzünden
maruz kaldıkları ayrımcılıktan ötürü Türkiye’ye geldiklerini söyleyen Arus, Suriyeli
Abdalların akrabaları olan Türkiyeli Abdalların ikamet ettikleri mahallelere yerleştiklerini,
aynı şekilde Suriyeli Dom gruplarının da akrabaları olan Türkiyeli Dom gruplarının yanına
yerleştiklerini söyledi. Abdalların Dom olduğuna dair üretilen mite ilişkin ifade edilen PerDom ibaresinin, Roman dilindeki Gaco tabirinin kullanımına benzer şekilde, Dom
olmayanları ifade eden genel bir tabir olduğunu dile getirdi. Bu iki halk arasında mezhep, dil,
köken ve aile kültürü farklarına dikkat çeken Arus, bazı Abdal gruplarının bir tür hayatta
kalma taktiği olarak Sünnileştiklerini ifade etti.
Yusuf Nural: 1977’de İrlanda’da kurulan, hali hazırda Dünyanın 13 ülkesinde faaliyetlerini
yürüten ve Uluslararası bir İnsani Yardım Kurumu olan GOAL, 2013 yılından bu yana
Türkiye’de olup, Temmuz 2018’de başlattığı LINK projesini Ankara, Adana, Gaziantep ve
Şanlıurfa illerinde yürütmektedir. Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım
Operasyonları tarafından finanse edilen LINK projesi, ağırlıklı olarak Geçici Koruma
altındaki Dom ve Abdal gruplar ile mevsimlik tarım işçileri başta olmak üzere, Geçici
Koruma altındaki Suriyelilerin kamu ve sivil toplum tarafından sağlanan hizmetlere erişimini
desteklemeyi amaçlamaktadır. GOAL’ün LINK Projesi kapsamında bilgilendirme, sosyal
danışmanlık, yönlendirme, eşlik etme, tercüme ve ulaşım desteği gibi ücretsiz hizmetler
sağlanmaktadır. Sunulan hizmetlerden bazıları:
Geçici Koruma Kanunu kapsamındaki hak ve sorumluluklar hakkında bilgi sağlama;
Kayıt, Geçici Koruma Kimliği başvuru, güncelleme ve yenileme prosedürlerinde
destek;
Geçici Koruma Kanunu kapsamında sunulan hizmetlerle ilgili bilgilendirme, eşlik
etme ve yönlendirme;
Okul kaydı ve engelli sağlık kurulu raporu edinme gibi prosedürlere dair bilgi sağlama
ve destek;
Çalışma izni başvurusu süreçlerine dair bilgi ve destek sağlama;
Evlilik, boşanma, doğum ve ölüm kaydı, adres ve nüfus kaydı gibi işlemlerle ilgili
yönlendirme ve destek;
Kızılay Kart, Şartlı Eğitim Yardımı gibi sosyal yardımlarla ilgili bilgi sağlama ve
başvuruda destek, acil ve durumlarda kritik sorunları gidermeye yönelik kısa süreli
yada bir defaya mahsus doğrudan yardımlar;
Adli yardıma erişimde kolaylaştırıcılık ve danışmanlık;
Ebeveynlik becerileri, stres yönetimi gibi konularda psikososyal destek; ve
Psikolojik yardıma erişimin kolaylaştırılmasıdır.
LINK projesi kapsamındaki faaliyetler, proje faydalanıcılarına mevcut ihtiyaçları
doğrultusunda destek sağlamayı ve devlet kurumları ile iş birliği içinde, onların temel
hizmetlere erişebilmelerini kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Bünyesinde, hedef grubundan
(Dom ve Abdal) çalışanlar da bulunduran GOAL, faal olduğu illerde kamu kurumları ve
sahada sığınmacılara hizmet sunan diğer sivil toplum kuruluşlarıyla eşgüm ve işbirliği içinde
çalışmakta; Dom ve Abdal mültecilerin sorunlarını ve ihtiyaçlarını görünür kılma konusunda
savunuculuk faaliyetleri de yürütmektedir. GOAL, hizmetlerini Adana, Urfa, Gaziantep ve
Ankara illerinde kurulan Sosyal Destek Merkezleri ve yerinde erişim ekipleri aracılığı ile
sunarken, Sıfır Ayrımcılık Derneği’nin Gaziantep ilindeki İlk Umut Toplum Merkezi’nde de
Suriyeli Dom ve Abdal mültecilere yönelik farkındalık arttırma / bilgilendirme oturumları
gerçekleştirmektedir.
Chryso Pelekani: Kıbrıs Üniversitesi’nde Türk Dili dersi hocası olarak çalışan Dr. Pelekani,
Kıbrıs Roman Derneği’nin de başkanıdır. Bu derneğin amacı, Kıbrıs Gurbetlerini tanıtmak ve
onlara yardım etmektir. Pelekani, 2011 yılında başladığı Kıbrıs Gurbetleri üzerine olan
çalışmasını 2018 yılında tamamlamıştır. Saha çalışması sırasında 10 ila 70 yaş arasında
değişen 80 Gurbet ile röportaj yapan araştırmacı, kaydedilen malzemelerin kodlanması ve
akustik fonetik için PRAAT programını kullanmıştır. Kaydedilen materyaller, Kıbrıs’ın farklı
coğrafi ve sosyal alanlarından gelen doğal ve kendiliğinden konuşma verileridir.
Pelekani’ye göre, Gurbetça karışık bir dildir. Gurbetça Kıbrıs Türkçesi’nin fonetik,
morfoloji ve sözdizimine çok yakındır. Kelime açısından Farsça, Kürtçe, Ermenice ve
Yunanca gibi dillerden alıntılar varsa da, Romanes’ten alıntılar daha fazladır.Gurbetça’nın
Abdaltili olarak bilinen Teberce ile gündelik hayata dair en az 22 kelimesinin ortak olduğu
bilinmektedir.
Kıbrıs’ın 1960 anayasasına göre azınlık olarak tanınmayan Gurbetler, Kıbrıs Türk
cemaatine dahil sayılmıştır. Kıbrıslı Gurbetler, Gurbetça’nın dışında Türkçe’yi çok iyi
konuşmaktadırlar. Güney Kıbrıs’ta yaşayan genç Gurbetler, Rumca’yı daha akıcı konuşurken,
bu gençlerin aileleri ise Rumca’yı çok az konuşabilmektedirler.
Kıbrıs’ın güneyinde yaklaşık 500, kuzeyinde ise 2000 kadar Gurbet’in yaşadığı tahmin
edilmektedir. Avrupa Konseyi, Kıbrıs’ta yaşayan yaklaşık 1.250 Gurbet olduğunu tahmin
etmektedir (nüfusun% 0.16’sı). Marsh ve Strand (2003) Anadolu Romanlar akını nedeniyle
sayılarının 2000-3000 kişiye ulaştığını iddia etmektedir. Çoğu Mağusa, Yeni İskele,
GüzelYurt, Limasol (Agios Antonios ve Polemidia bölgelerinde) ve Baf’ta (Makoynta,
Stavrokonnou, Polis Chrysochous bölgelerinde) yaşıyor. Güney’de yaşayan Gurbetler, Kürt,
İranlı gibi başka etnik gruplarla beraber aynı bölgede ve mahallede yaşanmaktadır. Kıbrıs’ta
yaşayan Kürtlerle akrabalık ilişkisi de geliştirmişlerdir.
Kendi dillerine Gorica veya Teberca da diyen Gurbetler’in dillerinde Abdaltili olarak
da ifade edilen Teberce ile ortak pek çok kelimenin bulunması, bu grubun Anadolu
Abdallarının bir devamı olduğunu düşündürmekteyse de bu konuda yeterli araştırma henüz
bulunmamıştır. Pelekani, Müslüman Gurbetlerin dinle pek ilgilerinin bulunmadığını,
bazılarının da avantajlarının çokluğu sebebiyle vaftiz edildiğini anlatmıştır. Vaftiz edilen
Gurbetler, vaftiz annesi veya vaftiz babası olan yerli Rumlarla adeta bir aile ilişkisi
geliştirmekte ve dini bayramlarının yanı sıra Ortodoks geleneğine göre isim gününde de vaftiz
ailesinden hediye almaktadır.
Murat Yılmaz: 2019 yılında “Göç ve Sosyal Dışlanma: Gaziantep ve İstanbul’da yaşayan
Suriyeli Abdal Sığınmacılar Örneği” başlıklı master tezini bitiren Yılmaz, tezinin ana konusu
olan Suriyeli Abdallar’ın yanı sıra Türkiyeli Abdallar’ın yaşamış oldukları sosyal dışlanma
boyutlarını dile getirdi.
Sünniliği benimsemiş, Hindistani bir dil kullanan Domlar ile Aleviliğe bağlı ve Turani
bir dil kullanan Abdallar’ı aynı kefeye koymanın yanlışlığına değinen Yılmaz, bazı
Abdallar’ın avantajlarından ötürü Sünniliğe geçtiğini, Sünniliğe geçen Abdallar’ın Alevi
kalan akrabalarına katı tutumlar geliştirdiğini ifade etti. Ekonomik yetersizlikleri ile eğitimden
mahrum kalan Abdal çocuklarının, eğitime kazandırılması için proje ve işbirliği imkanlarının
daha rantabl değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Mustafa Gül: İnsanca Platformunun kurucusu olan aktivist Mustafa Gül, daha önceden
Ankara’da içinde yer aldığı Romanlar’a yönelik Hayal Ev Projesinden bahsetti. Bu deneyimin
Roman ve Roman gibi yaşayan gruplara dair önemli bir örnek çalışma olduğunu ve benzeri
projeleri geliştirmek için ortaklık arayışında olduklarını ifade etti.
Erhan Kurtarır: Yıldız Teknik Üniversitesi Şehircilik Bölümünde çalışan ve inanç
coğrafyası arasında uzmanlaşan Doç. Kurtarır, kimliğin mekanla ilişkisinin anlaşılmasının
önemini vurguladı. Mğlteci durumunda göçmenlerle ilgili olarak Hatay, İzmir ve İstanbul’da
gerçekleştirdiği TÜBİTAK projesinden bahseden Kurtarır, bu proje kapsamında kendisiyle
Dom olarak tanışıtırlan Pendik’teki bir grubun Abdal olduğunu sonradan anladığını, DomAbdal konusundaki toplumsal realiteye uymayan kimlik atamalarının ilgili kırılgan grupları
daha da savunmasız hale getirdiğini ifade etti.
Doğan Bermek: Alevi Düşünce Ocağı Başkanı olan Doğan Bermek, Alevi müziğinin
günümüze gelmesinde Abdallar’ın rolünün önemine dikkat çektiği konuşmasında, modern
zamanlarda geleneksel toplumların kültürel birikiminin hızla kaybolduğunu vurguladı. Sivil
toplum çalışmalarında da kültürel birikimin kaydının yapılmasının öneminden bahsetti.
Aydın Çakmakkaya: ADO üyesi olan Aydın Çakmakkaya, Abdalların kaldığı bölgelerde
Alevi dini kuruluş ve oluşumlarla irtibata geçilerek hayat standartlarının yükseltilme
imkanının araştırılmasının öneminden bahsederek, Antep ve çevresi için böyle bir girişimde
bulunacaklarını dile getirdi. Bu durumun dini olmaktan önce insani bir sorumluluk olduğunu
belirten Çakmakkaya, Doğan Bermek ile bu konuda çalışacaklarının sözünü verdi.
Kapanış
Yapılan sunumların ardından, Türkiyeli ve Suriyeli Abdallar üzerine çalışan akademisyen ve
STK çalışanlarının bir araya geldiği Uluslararası Abdallar Çalıştayı’nın kapanış
konuşmalarından katılımcılar arasında işbirliği imkanlarının geliştirilmesinin önemi
vurgulandı. Abdal gruplarının hayat şartlarının iyileştirilmesine dair yeni toplantılar ve
projeler için bir başlangıç olabilme umudu dile getirildi.
Moderatör, çalıştay notlarının yayınlanmasının ardından, ses kayıtlarının podcast formatında
internet ortamına da konulacağını katılımcılara söyledi. Katılımcıların iyi niyet dilekleri
arasında toplantıya son verildi.